Reyting Uğruna Yangına Körükle Gitmek


Cumartesi günü tirajı yüksek bir gazetenin Spor sayfasında Manşette bir haber vardı. Okuduğumda çok üzüldüm. Ankara Kızılay'daki Fenerium Mağazasının vitrinine, Fanatikliğin ötesinde Holigan zihniyetin eseri olabilecek ve ezeli rakibimizin şanlı tarihine edepsizce dil uzatan bir yazının asılmış olduğu yazıyordu.

Bir Fenerbahçe taraftarı olarak böyle seviyesiz bir yazının gönül verdiğim renklerle bir arada olması benim için utanç verici bir olgu. Böyle bir yazı Galatasaray camiasını üzeceği gibi o camianın evlatları ile düşmana karşı silah tutmuş Fenerbahçeli gazilerin, şehitlerin ailelerine de üzüntü verecektir.

Bu yazının, ulusunun tarihini hatta kendini bilmez ruhsal dengesi bozuk kişiler tarafından kaleme alındığı gün gibi aşikârdır. Böyle bir yazıyı tutup vitrine asmak ise edepsizlik aptallık ve ahlaksızlıktır ve aynı kendini bilmezliği taşımaktadır.

Ancak...

Haberi okuduğum gazetenin yaptığı da bundan aşağı değildir. Konuyu ele alışı, haberi yayınlayışı, haber içindeki yorumları tümüyle, Galatasaray Camiası ile Fenerbahçe camiasını birbirine düşürecek hatta birbirine savaş açtıracak niteliktedir. Fener'le Galatasaray kapışacak ve medya bu kapışmanın haberleri ile kendine reyting sağlayacaktır. Üstelik bu yazının altında bir imza bile mevcut değildir. Yani bu yazıyı kaleme alan söylediklerinin arkasında duracak kadar cesur da değildir.

Yazılan yazıyı şöyle bir inceleyelim. İşte başlık;

"Büyük Terbiyesizlik

Ankara'daki Fenerium'un vitrinine,

"Gerçekleri tarih yazar, vatanı da Galatasaray satar" yazılı, temelsiz iddialara dayandırılan bir afiş asıldı."

Öncelikle Afiş TDK'ya göre bir şeyi duyurmak, tanıtmak için hazırlanan, çoğu resimli duvar ilânı anlamına gelmektedir ve bu kelimenin anlamını anlatmak için verilen örnek cümle "Afişler bütün tiyatrolarda üç beş günde bir değişirdi." dir.

Evet, afiş kelimesi burada maksatlı olarak kullanılmış ve olay boyutsal açıdan abartılarak yazının Galatasaraylılar tarafından daha bir hırsla okunması arzulanmıştır. Aslında vitrine konulan A4 ebadında bir kâğıttır. Bunun da resmi, gazetede vardır. Üstelik yazarın yazdığı slogan da A4 ebadındaki o iğrenç yazıdaki gibi değildir. "Vatanı da CimBomBom Satar" şeklindeki cümle, etkisiz görülmüş ve "Vatanı da Galatasaray Satar" şekline çevrilerek daha can alıcı bir şekle sokulmuştur.

İkinci tahrik edici cümle ise; "Bir süredir internette dolaşan bu asılsız ve çirkin iddianın, Fenerbahçe'nin resmi mağazasının vitrinine taşınması sarı-kırmızılı camiada infial yarattı." dır.

Fenerbahçe'nin resmi ürünü vardır. Stadın altında bulunan hariç Resmi mağazasının olduğunu da sanmıyorum. Fenerbahçe, gelen mağaza açma taleplerini inceler, Fenerium adı altında ürettiği resmi ürünlerin bu mağazalarda FENERIUM adını kullanarak satılmasını kabul eder ve bunlar karşılığında da para kazanır. Tıpkı LACOSTE da, ADIDAS da, SWATCH da, Mc Donald's da olduğu gibi. Bunu benim bildiğim gibi bu yazıyı yazan da bilmektedir. Ama amaç ortalığı kızıştırmak olunca, olayın FENERBAHÇE'nin kişiliği ile bütünleşik olduğunu ima eden bir cümle kurulmuş ve başlıkta abartılan boyutla kızışan Galatasaray taraftarının tam damarına basılmıştır.

Ve final “savaşa davet”:

"Ankara Galatasaraylılar Derneği ise, savcılığa suç duyurusunda bulundu... Açılacak tazminat davasına, dünya üzerindeki tüm Galatasaray dernekleri ile tüm Galatasaraylıların müdahil olarak katılması da mümkün olacak..."

Bu cümle ile bir çağrı yapılmaktadır. Haydi, Galatasaraylılar mahkemeye. Fener'e savaş açalım. Üstelik dünyada ne kadar Galatasaraylı varsa bu işe katılsın. Ya mahkemeyi yetersiz gören Galatasaraylılar çıkarsa bu yazı onların ne yönde hareket etmesine neden olacaktır acaba?

Üstelik bu çağrıya burun bükebilecek Galatasaraylılar da düşünülerek duygusal baskı ve vicdan rahatsız etme işlemi de unutulmamış ve yazı ".... Çanakkale'yi bile geçememişti. Ve karşılarındaki yüz binlerce cesur Mehmetçik arasında, Galatasaray Lisesi öğrencileri de vardı. O gün şehit düşenlerin isimleri, bugün hâlâ Galatasaray Lisesi'nin girişindeki anıtta gururla yer alıyor..."

Cümlesi ile bağlanmıştır.

Bu bir haber değildir. Bu savaşa çağrıdır. Bu kışkırtma, galeyana getirmedir.

Galatasaraylı kardeşlerim Fenerium mağazasının sahibini mahkemeye vermekte sonuna kadar haklıdır, Ancak Fenerbahçe Spor Kulübünün de suç duyurusunda bulunarak haberi yapan gazeteyi Sporda Teröre Çanak tuttuğu gerekçesi ile mahkemeye vermesi gerekmektedir.

Belki böylelikle KALEM vahşetinin önüne geçilebilinir.

Eğer anlaşmalarında vitrine asılacak duyuruların şekil ve içeriklerine dair bir madde varsa, Fenerbahçe Spor Kulübünün bu maddeye dayanarak adı geçen Fenerium mağazasının lisansını iptal etmesini eğer yok ise bundan sonraki anlaşmalarına böyle maddeleri koydurtmasını beklerim.

Kırmızı Sarı ve Lacivert renklerin omuz omuza statlarda oturabileceği günleri görmek umuduyla.

Hepinize sevgiler.

 

Süreyya ÖZCAN - Şubat 2005

 

 

Diğer Yazılar

Galatasaray ve UEFA Kupası (Mayıs 2005)
34 BJK İstanbul Hatırası (Nisan 2005)
Futbolun Çehresi (Şubat 2005)