34 BJK İstanbul Hatırası


Oynanan bir futbol maçıydı. Yaşananlar ise bir mahalle savaşı.

Bir gemi dolusu insan kurtarma sandalının küreklerini neden karşı vapura fırlatır.

Geminin can simitlerini neden rıhtımdaki halka fırlatır.

Sahildeki esnafın camını çerçevesini neden yerle bir eder.

Onca polis bu olaylara neden seyirci kalır. Bunca taşkınlığı yapan insan nasıl stada alınır.

Siyah beyaz formalarıyla taraftar olduğunu beyan eden 1800 kişi ev sahibi takımın başkanına ağza alınmayacak küfürleri koro halinde söyleme cesaretini nereden alır. İstiklal marşı okunurken marşı bırakıp küfür etmeye başlayacak kadar milli duygulardan nasıl uzak olunabilir hala anlayabilmiş değilim.

Tüm bu tatsızlıklara ve bir de üstüne çok iyi oynamasına rağmen yenilmiş Fenerbahçe seyircisi, Beşiktaşlı ve Fenerli futbolcuları alkışlayarak staddan uğurluyor. Kimse bundan bahsetmiyor, bir penaltı kararı üstünde fırtınalar kopuyor. Maç bitmiş BJK 3 puanı almış evine gitmiş, bu medya hala taraftarları Fenerbahçeye karşı germek için neden bu kadar uğraşıyor bir türlü bir mana veremiyorum.

Dün akşam 80. dakikada verilen penaltı Türkiye liglerinde verilen ilk hatalı penaltı değildi. Maç 3 -3 bitseydi Beşiktaş derbide hatalı bir karar yüzünden 2 puandan olan ilk takım da olmayacaktı. Ama nedense herkes hakeme, yanlış kararından dolayı çullanırken maçın 5 dakika durmasına neden olan CORDOBA'ya kimse kabahat bulmuyordu. Kimse kırmızı kartın veriliş nedenini anlatan hakem raporuna önem vermiyordu.

Amaç üzüm yemek mi bağcı dövmek mi ? Bence medya bağcı dövmeyi tercih ediyor. Çünkü reyting böyle daha iyi sağlanıyor. Türk futbolu mu ? Canımmmm sende kaç yıldır çomak sokuyoruz bir şey olmuyor bundan sonramı olacak zihniyetiyle yaşamaya çalışıyor.

Umarım bir gün;

gol sevinci ile rakip taraftarın üstüne meşale atan, ev sahibi takımın başkanına ağıza alınmayacak küfürleri top yekün söyleyen, istiklal marşında dahi küfür etmeye devam eden, insanların aileleri, baba meslekleri ile dalga geçen seyircileri eleştirme cesaretini gösteren bir medyamız olurda, bu husumetleri yaşatan geri kafalı homosapiens topluluğun, toplum içindeki sosyallikleri son bulur.

Hepinize sevgiler.

 

Süreyya ÖZCAN - Nisan 2005

 

 

Diğer Yazılar

Galatasaray ve UEFA Kupası (Mayıs 2005)
Reyting Uğruna (Şubat 2005)
Futbolun Çehresi (Şubat 2005)